Pazar, Mart 06, 2011

BOLİVYA SUCRE

2.03.2011
Yine yollardayım. Sucre ‘ye gidiyorum. Etraftaki herkes Oruro’daki festival yolcusu. Otel bulmanın çok zor olduğu, çok kalabalık olacağı söyleniyor. Bir ara gitsem mi diye hevesleniyorum ama sonra vazgeçiyorum. Belki Sucre’den tur bulur bir günlüğüne giderim diyorum.


Sucre Bolivya’nın baş şehriymiş ancak şimdi mali baş şehir La Paz olmuş. Daha önceki adı Bolivar’ken şimdi yine bir bağımsızlık kahramanı olan Sucre’nin adını almış. Boliya’da yollar çok kötü. Pek çok yerde toprak ve bozuk yolda gidiyorsunuz. Otobüsler de pek matah olmayınca çok yorucu oluyor.Otobüs Potosi’de boşalıyor. İki Arjantinli gençle ben Sucre yolcusu olarak otobüs değiştiriyoruz. Gece geç vakit Sucre’ye varınca birlikte taksiyle hostelimize geliyoruz. Epeydir otellerde tek başıma ve kocaman yataklarda kalıyorum. Burada kablolu TV var. Gece Amerikan dizilerini seyrederek uyuyorum.


03.03.2011
Sucre çok güze bir şehir. Tabi merkezi. Etrafında bol miktarda gecekondu yapılmış, tepelere doğru büyümüş. Merkez daracık sokaklar ve bembeyaz avlulu kolonyal evlerden oluşuyor. Hemen bir turizm ofisine gidip haritamı gerekli bilgilerimi topluyorum. İspanyollardan kalma bütün şehirlerde olduğu gibi burada da meydanlar var. En önemlisi 25 Mayıs meydanı. Etrafında çok şık binalar tabii ki bir de katedral var.
PAZAR YERİ

Köylü kadınların da ürünleri getirdikleri kocaman bir pazar yerinde ne arasan var. Meyvalar, etler şarküteri ve karnaval olduğu için her yerde içi su dolu balonlar, maskeler, su tabancaları satılıyor. Keşif gezimi yapıp öğlen yemeği marketin üst katındaki sokak lokantacılarından yiyorum. Öğleden sonra bağımsızlık müzesini geziyorum.
JUANA

Güney Amerikanın bağımsızlık savaşı 1825 de Sucre’de başlayıp 1825 de bitiyor. Potosi’ye gümüş kent diyorlar ve bayraklarında Potosi’nin 2 tepesi var. İki lider var. Biri Bolivar Ekvator, Venezüella, Peru ve Kolombiya’da San Martin Arjantin ve Şili bölgesinde savaşıyor ve tek bir ülke yaratmak istiyorlar. Bolivya denizi sınırı olmayan tek ülke. İhracat ve ithalatını Paraguay ve Parana nehirleri üzerinden Arjantin’den denize ulaşarak yapabiliyor. Bağımsızlık savaşında Juana diye bir kadın var. 10 bin askerin komutanı oluyor.
BOLİVAR

Şili ile Bolivya arasında sınır problemleri olduğu için diplomatik ilişkileri yok ama ticari ilişkileri var. Şimdilerde yakında ki limandan Bolivya’nın yararlanması için görüşmeler yapılıyormuş.
Eva Morales Bolivya’nın 65. cumhurbaşkanı. Ülkenin adını çok uluslu Bolivya birliği olarak değiştirmiş. Hayat pahalılığı arttı ve çok fazla şapkalı yani yerel halklardan kişiler yönetimde söz sahibi olduğu için elit Bolivyalılar Morales’e karşı.

ANA MEYDAN
Bir de manastır geziyorum. Festival için bir sergi açılmış. Çeşitli gruplar içki ve yiyecek bir şeyler satıyorlar.
Sokaklarda dolaşırken bir yerde kadınlar içki içiyorlar bana da gel diyorlar. İkiletmiyorum. Yeni bir turizm şirketi açıyorlar onu kutluyorlarmış. Akşam Amsterdam bardayız gel diyorlar.
TURİZMCİ KADINLAR

Gece Arjantinli gençler Romana ve Andres le birlikte Amsterdam bara gidiyoruz. Çok güzel bir müzik var. Herkes dans ediyor. Keyifli bir gece geçiyoruz.
AMSTERDAM BAR

04.03.2011
Bugün otelim değiştiriyorum. İnternet olan şık bir otele geçiyorum. Ortalık gürültüden geçilmiyor. Sucre üniversite şehri. Bütün gençler sokakta. Gruplar halinde arkalarında devamlı aynı müziği çalan bir orkestra yolları kapatarak yürüyor, birbirlerine su dolu balonlar atıyor, su tabancalarında su sıkıyor ve kar gibi bir şeyler sıkıyorlar. Açıkçası önceleri keyifle izliyorum ama giderek bayıyor. Sokaklarda içiliyor, sarhoşlar dolanıyor. Her yerde su dolu balonlar satılıyor ve herkes birbirine bunları atıyor.

GENÇLER EĞLENİYOR
Şehrin tepesindeki bir kafeye çıkıp güzel bir şarap içiyorum. Sonra da beni davet eden turizm şirketindeki kadınları ziyarete gidiyorum.
Şirketlerinin başarılı olası için bir tören yapılıyor. Bir yerde sigara, şeker ve diğer bazı ne olduğunu pek anlamadığım şeyler var. Önce orada bulunan herkes dört köşesine alkol döküp kalan alkolü içiyor. Ben de tabi. Sonra singari diye bir içkileri var . Seremoni onunla devam ediyor. En sonunda şarap. daha sonra bu malzeme mangalın üzerinde yakılıyor. Bu arada kapının önüne çiçek yaprakları dökülüyor ve bizde içtiğimiz bir miktar birayı oraya döküyoruz. Yanan şeyin aldığı şekle göre işin başarılı olup olmayacağına karar veriyorlar. Neyse ki bu kadınların işinin iyi gideceğini anlıyoruz. Aslında çok hoş kadınlar. Ama herkesin ne ilginç gelenekleri var.
BÜYÜLÜ KAĞIT BU

Bir de bugün maske müzesini geziyorum. Maalesef açıklamaların İngilizcesi yok. Ama orada 50 kadar değişik maske var ve anladığım kadarıyla hepsinin farklı anlamı var. Çok etkileniyorum zira bu maskeler 20. yüzyılın sonunda yani bu insanlar Hıristiyan olduktan sonra ortaya çıkıyor. Şimdi de karnavallarda bu maskeleri kullanıyorlar ama sanırım Hindistan daki gibi yerli halk eski geleneklerini koruyor.
Günler sonra internet bulduğum için otel odasında hem dizi izleyip hem tamamlayamadığım

MASKLARDAN BİR ÖRNEK
blogumu tamamlıyorum hem de rom kola içerek keyif yapıyorum.

05.02.2011
Güney Amerikanın her yerinde bu hafta karnaval var. Bolivya’daki en meşhur karnaval Oruro’da. Herkes oraya gidiyor. Sucre2deki daha sade bir karnaval ama keyifli. Şehirdeki çeşitli organizasyonlar çeşitli kıyafetlerle ve müzik eşliğinde meydandan geçiyorlar. Bazı gruplar gitarlar ve panflüt çalarak ve dans ederek geçiyor, bazıları seyircilere yumurta atıyor, seyirciler de onlara su ya da köpük sıkıyor. İki yaşından70 yaşına kadar yürüyenler dans edenler var. Burada da fotoğraflar anlatıyor durumu. Bu arada çok fotoğraf var ama muhakkak Salta çölü fotoğraflarına bakmayı atlamayın.
ANNEANNELER DE KORTEJDEYDİ

KARNAVAL FOTOĞRAFLARININ DEVAMI İÇİN BAKINIZ ARJANTİN FOTOLARI

Öğleden sonra La Paz’a uçuyorum. Uçak 4:30 da. Ben saat 4 de havaalnında oluyrum.La Paz mı hadi uçak gidiyor diyorlar ne olduğumu anlamadan bavulum3 kilo fazla olduğu için para vererek uçağa biniyorum.
Yanımda Kanada-Guyana’lı bir kız var. Ona soruyorum ne oluyoruz diye. Meğer onu arayıp uçağın erken kalkacağını söylemişler. Ben de tesadüfen o saatte orada olduğum için binebiliyorum. Yoksa ertesi güne kalacağım. Uçak saatini değiştiren şirket benim 3 kilo ağır valizim için para almayı ihmal etmiyor.
Şeniza başı kapalı Müslüman bir Kanadalı.. Sucre’de gönüllü bir organizasyon için çalışıyormuş. Böylece ileride daha iyi bir iş bulacağına inanıyor. 6 aylık evli. Uçaktan birlikte onun daha önce kaldığı çok şık bir apart otele gidiyoruz.
LA PAZ ÇARŞI

Akşam çarşıları dolaşıyoruz. Karnaval nedeniyle her tarafta tezgahlar açılmış, maskeler, kıyafetler vb şeyler satılıyor. Beni çok karmaşa rahatsız ediyor.
Gece tv de Oruro’daki karnavalı seyrederken uyuyorum. Rio karnavalı gibi çeşit çeşit kıyafetler maskeler içinde insanlar dans ederek seyircilerin önünden geçiyorlar.

Hiç yorum yok: