Perşembe, Ocak 20, 2011

İGUAZU ŞELALELERİ DEVAM

19.01.2011
Sabah erkenden kalkıp otobüsle şelalelerin olduğu parka gidiyorum. Sanki bütün Arjantin parka gelmiş gibi kalabalık var. Ormanda kamyonla gezinti, şelalelere giden bir bot ve daha sonra da nehir gezisinde oluşan bir paket alıp 250 peso veriyorum. Ormanda gezi faslı palavra ama şelalelerin altına kadar botla gitmek olağanüstüydü. Bot şelalelerin dibine kadar gidiyor ve sırılsıklam oluyorsunuz. Size bir torba veriyorlar her şeyi onun içine koyuyorsunuz. Şelaleler inanılmaz fotograflarını koyacağım ama esas video çektim oranın havasını verebilecek onu yükleyebilecek miyim bilmiyorum. Bütün gün dolanıyorum. Çeşit çeşit kuşlar, renk renk el kadar kocaman kelebekler, kertenkeleler ortalıkta dolanıyor. Maymunlar da varmış ama bana denk gelmedi. 60 bin hektardan oluşan doğal bir park.
BU BOTLARLA MACERA BAŞLIYOR


İçinde mini bir tren çalışıyor. Kalabalık olduğu için beklemek zorunda kalıyorum epey bir. En son devin ağzı denilen yere geliyorum. Olağanüstü bir görüntü, ses ve su damlaları. Son bot gezisini buranın yerli halkından bir adam İspanyolca anlatıyor. Yarı anlıyor yarı anlamıyorum. Yanımdaki kız bana tercüme ediyor. Nerelisin deyince baba Filistinli, anne Ukraynadan kız da Fransa’da yaşıyormuş. Keyifli bir günün ardından hostele geliyorum. Bu gece oda arkadaşım Tayvanlı bir kız. Bahçede otururken bir de Hollandalı bize katılıyor. Birazdan da Alman bir oğlan. Dünyanın her yerinden insanlar bir masada keyifli bir sohbet.

20.01.2011
Bugün kendime tatil verdim. Bu şehri gezdim sabahtan. Olağanüstü güzel. Tek katlı evler tropik orman gibi bahçelerin içinde. Jardin de Picaflores diye bir adamın evine gittim. Giriş 10 peso. Evin bahçesinde humming birds denen bir kuş cinsi var. Bizde var mı bilemiyorum. Ufak kuşlar renk renk.uzun gagaları var onlar da çeşit çeşit renk. Kuşlara tatlı su koymuşlar. Uzun gagalarını deliğe sokup su içiyorlar ,bu arada deli gibi kanat çırpıp oldukları yerde yani havada öyle duruyorlar. Ayrıca bahçede çeşit çeşit başka kuşlar da var. Ev sahibi çok akılı kendi keyfi için bir şey yapıp bir de ondan para kazanıyor. Ben oradayken 5 kişi daha geldi.
KUŞLAR

Oradan çıkıp Paraguay,Arjantin ve Brezilyanın birleştiği bir bölge var oraya gidiyorum. Yolda bir adama yol soruyorum. Adam İranlıymış kız kardeşi de bir Türkle evli ve istanbul’da
yaşıyormuş.
İRANLI ADAM
BURANIN YERLİLERİ DİLLERİNİ VE KÜLTÜRLERİNİ KORUYORLAR VE EL İŞİ SATIYORLAR

Sınırdan dönüşte nehir kıyısından yürüyorum. İlk defa yağmurluğumu almadım. Ne olur yağarsa bir yere sığınırım dedim. Ama nehir kıyısında sığınılacak yer yok. Yağmur bir anda başladı. Benim pek umurumda değil de fotoğraf makinama bir şey olur diye korkuyorum. Bereket ağaçlar var. Onlar bir nevi şemsiye görevi görüyor. Lokal bir yerde et ve salatadan oluşan öğle yemeğimi yiyorum. Burada etler muhteşem. Hayvanlar doğal ortamda büyüyor. Hazalcım kulakların çınlasın burası tam sana göre. Akşam 22 saatlik yataklı otobüsle Buenos Aires’e dönüyorum. Cumartesi de Ppatagonya yolcuyum. Şili sınırında problem varmış. Bakalaım ben gidene kadar belki yollar açılır.
GALİBA BU SEFER FOTOGRAFLARI KOYMAYI BAŞARDIM. ŞELALE FOTOGRAFLARININ DEVAMI
http://picasaweb.google.com/fotonergiz/IguazuSelaleleriArjantinTaraf#
İGUAZU ŞEHRİ FOTOGRAFLARI İÇİN
http://picasaweb.google.com/fotonergiz/IGUAZUSEHRI#

UMARIM BU SEFER BU BLOG BİRŞEYE BENZEDİ

2 yorum:

akbaş dedi ki...

Evet, blog gayet iyi gidiyor.

cloth dedi ki...

nergiz ne güzel geziyorsun. daha çok fotoğraf olsa keşke ama anlattıkların bile yetti gezip görme isteğimin depreşti. porsiyon et fotoğrafın da güzelmiş:)